TELE1’E KAYYUM ATANDI MERDAN YANARDAĞ GÖZALTINDA, MUHALEFETTEN “DARBE” TEPKİSİ

“Bu bir zorbalıktır, basın özgürlüğüne darbedir” – Merdan Yanardağ İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “casusluk” soruşturması kapsamında sabah saatlerinde gözaltına alınan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, akşam saatlerinde kanala kayyum atanmasının ardından bir mesaj paylaştı. Yanardağ, mesajında, “Hiçbir yalan gerçekten üstün olamaz. Bu bir zorbalıktır, basın ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmaktır” dedi.

TELE1’E KAYYUM ATANDI MERDAN YANARDAĞ GÖZALTINDA, MUHALEFETTEN “DARBE” TEPKİSİ

Yanardağ’ın mesajı, TELE1 Ana Haber Bülteni’nde Murat Taylan tarafından canlı yayında okundu. Gözaltında bulunan Yanardağ mesajında şu ifadelere yer verdi.

“Asıl amaçları ortaya çıktı. Hedefleri TELE1’i ve beni susturmak. Totaliter bir rejime doğru sürükleniyoruz. Bu, basın özgürlüğüne ağır bir darbedir. Türkiye’yi susturmak, halkı susturmak, tarihin akışını değiştirmek mümkün değildir. Ben iyiyim. Bu halkın bizi yalnız bırakmayacağını düşünüyorum. Hiçbir yalan gerçekten üstün olamaz. Bu bir zorbalıktır. Basın ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmaktır. Bağımsız medya ve muhalif görüşlere tahammülsüzlüktür.”

CHP’DEN TELE1’E DESTEK: “KADROLU KAYYUMLAR, DARBENİN PARÇASI”

TELE1’e kayyum atanmasına tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, kanalın İstanbul’daki merkez binasına giderek açıklamalarda bulundu. Gökçek, süreci “19 Mart Darbe Süreci” olarak tanımlayarak şu ifadeleri kullandı.

“Türkiye’de biz bu süreci ‘19 Mart darbe süreci’ olarak tanımlıyoruz. Bugün de bunun bir uygulamasını yaşıyoruz. Şirketlere el konuluyor, belediyelere kayyum atanıyor, şimdi de medya organlarına. TELE1’e kayyum atanması, halkın haber alma hakkına yapılmış bir darbedir.”

“Casusluk” suçlamasına da tepki gösteren Gökçek, “Bu iddianın nereden çıkarıldığını anlamak mümkün değil. Necati Özkan’la bağlantı kurularak Ekrem İmamoğlu’na, oradan da Merdan Yanardağ’a ulaşmaya çalışıyorlar. Bu tamamen uydurma bir süreçtir,” dedi.

Gökçek ayrıca, kayyum olarak atanan ismin daha önce Flash TV, Ekotürk ve Can Holding’de de görevlendirildiğini belirterek, “Artık ‘kadrolu kayyum’ dönemi yaşıyoruz. Aynı isimler farklı kurumlara atanarak muhalefeti, belediyeleri, gazeteleri susturmak istiyorlar,” ifadelerini kullandı.

ÖZGÜR ÖZEL “BU BİR DARBECİ REFLEKSİDİR”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, TELE1’e kayyum atanmasını “darbeci refleks” olarak nitelendirdi. Özel, açıklamasında şunları kaydetti.

“Casusluk gibi deli saçması bir iddia üzerinden Merdan Yanardağ’ı suçlayıp TELE1’e kayyum atamak tam da bu iktidarın yapacağı iştir. TELE1, gerçekleri haber yapıp iftiraları hakikatle çürüttüğü için 19 Mart darbecilerinin hedefi olmuştur.

Hükmedemediği medyayı sansür etmek tam bir darbeci refleksidir. TELE1 emekçilerinin yanındayız. Bu millet susturulamaz. Ne yaparsanız yapın, millete galip gelemezsiniz.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK EN AĞIR MÜDAHALELERDEN BİRİ

Siyaset ve medya çevrelerinde TELE1’e kayyum atanması, Türkiye’de son yıllarda basın özgürlüğüne yönelik en ağır müdahalelerden biri olarak değerlendiriliyor.

Kararın, RTÜK cezaları, yayın durdurma yaptırımları ve soruşturmalar zincirinin bir devamı olduğu vurgulanıyor. Medya dernekleri ve gazeteci örgütleri, “Bağımsız medyayı susturma girişimlerine karşı ortak dayanışma” çağrısı yaptı.

GELİŞMELER NE ZAMAN BAŞLADI?

Sabah saatlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “casusluk” soruşturması kapsamında Merdan Yanardağ’ın evi ve ofisinde arama yapılmış, Yanardağ gözaltına alınmıştı.

Akşam saatlerinde ise Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), TELE1 Televizyonu’na yönetim kayyumu atanmasına karar verdi.

Kanalın yayınları sürerken, TELE1 çalışanları ve muhalefet temsilcileri bina önünde toplanarak “Basın özgürlüğü susturulamaz” sloganlarıyla karara tepki gösterdi.

SİYASAL KRİZİN YENİ CEPHESİ BASIN

TELE1’e kayyum atanması, Türkiye’de uzun süredir tartışılan yargı bağımsızlığı, medya özgürlüğü ve demokratik kurumların işleyişi konularında yeni bir kırılma noktası olarak görülüyor.

Muhalefet partileri, sivil toplum kuruluşları ve gazeteciler, bu adımın yalnızca TELE1’i değil, eleştirel tüm sesleri susturma girişimi olduğunu belirtiyor.