İngiltere’de ırkçılık tartışmaları ve Filistin Eylem Komitesi kararı gündemi sarsıyor

İlticacılar ve ırkçılık endişesi

İnsan hakları örgütleri, İngiltere’ye sığınan mültecilerin uzun süren başvuru süreçleri, yetersiz barınma imkânları ve toplumsal dışlanma ile mücadele ettiğini raporluyor. Göçmenlere yönelik ırkçı saldırıların artması ise durumun daha da kaygı verici hale geldiğini gösteriyor.

Sivil toplum kuruluşları, hükümete daha kapsayıcı ve adil politikalar geliştirme çağrısında bulunurken, göçmen hakları alanında çalışan aktivistler mevcut düzenlemelerin insan hakları standartlarını karşılamadığını savunuyor.

Filistin Eylem Komitesi terör örgütü ilan edildi

Tüm bu tartışmalar sürerken, İngiltere İçişleri Bakanlığı Filistin Eylem Komitesi’ni (Palestine Action) terör örgütü ilan etti. Kararın ardından ülke genelinde dikkat çekici bir gelişme yaşandı: Yerel basına göre bini aşkın kişi polise giderek kendini ihbar etti.

Bu kişilerin, geçmişte komitenin düzenlediği eylemlere katıldıklarını veya örgütle bağlantıları olduğunu bildirdikleri öğrenildi. Yetkililer, yapılan ihbarların yasal süreç çerçevesinde inceleneceğini açıkladı.

13 Eylül’de “Faşizme Karşı Yürüyüş

Yaşanan gelişmelerin gölgesinde, başkent Londra’da 13 Eylül Cumartesi günü “Faşizme Karşı Yürüyüş” düzenlenecek. Russell Square’de saat 12.00’de başlayacak eylemde, göçmen düşmanlığına, faşist partilere ve sokaklardaki şiddete karşı birlik çağrısı yapılacak.

yürüyüşün demokratik kitle örgütleri tarafından organize edildiğini ve herkesin katılımına açık olduğunu belirtti. Düzenleyiciler yaptıkları çağrıda şu ifadelere yer verdi

“Göçmen düşmanlığına, faşist partilere ve onların sokaklardaki şiddetine karşı tek ses olalım. Herkesin özgür ve eşit yaşayacağı bir toplum için 13 Eylül’de Russell Square’de buluşalım.”

Kamuoyunda tartışma büyüyor

Filistin Eylem Komitesi’nin terör örgütü ilan edilmesi ve artan ırkçılık vakaları, İngiltere’de ifade özgürlüğü, göçmen hakları ve siyasi muhalefetin sınırları üzerine tartışmaları daha da alevlendirdi.