CHP’de Fırtına Kılıçdaroğlu Geri Dönerse 21 Eylül Kurultayı Çöp Olacak mı

Barış Terkoğlu’ndan bomba iddia Mutlak butlan çıkarsa ilk hamle kurultayı iptal etmek olacak Ancak hukukçular sert konuştu Böyle bir yetkisi yok

CHP’de Fırtına Kılıçdaroğlu Geri Dönerse 21 Eylül Kurultayı Çöp Olacak mı

CHP’de tansiyon giderek yükseliyor. Gazeteci Barış Terkoğlu, 15 Eylül’de görülecek kritik kurultay davasından “mutlak butlan” kararı çıkması halinde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden genel başkanlık koltuğuna oturacağını ve ilk iş olarak 21 Eylül’de yapılacak olağanüstü kurultayı iptal edeceğini öne sürdü. Ancak hukukçulara göre tablo bambaşka: “Kılıçdaroğlu gelse bile kurultayı durdurmaya gücü yetmez.”

“Sessizlik, Ama Plan Hazır”

Terkoğlu’nun aktardığına göre Kılıçdaroğlu, çevresine “Bu konular hakkında konuşmayacağım, siz de konuşmayın” diyerek sessizlik telkin etti. Ancak bu sessizlik, kulislerde farklı okunuyor: “Mahkeme mutlak butlan verirse karar uygulanır, olağanüstü kurultay da rafa kalkar.”

900 İmza, 196 Engel: Kurultay Devrilmez Kale Gibi

21 Eylül’de yapılacak olağanüstü kurultay için 900’ü aşkın delegenin imzası masada. İstanbul’daki mahkeme kararıyla 196 delegenin yetkisi dondurulmuş olsa da, geri kalan imzalar kurultayın yapılması için fazlasıyla yeterli.

Hukuki görüş net: “Genel merkez bu kurultayı tek başına iptal edemez.”

 Yeni Dava ve Tedbir Kararı

Kılıçdaroğlu ve ekibinin elindeki tek ihtimal, mahkemeye gidip yeni bir tedbir kararı aldırmak. Ancak bu da çözüm değil. Çünkü bu kez devreye YSK girebilir. Eğer YSK, “Seçim işlerini biz yürütürüz” derse, olağanüstü kurultay mahkeme kararına rağmen yapılabilir.

CHP’de Yeni Satranç Tahtası

  • 15 Eylül: “Mutlak butlan” kararı çıkarsa, Kılıçdaroğlu geri dönecek.
  • 21 Eylül: Olağanüstü kurultay yapılacak mı, yoksa iptal mi olacak?
  • Kulislerde fısıltı: Kayyım ihtimali, genel merkezde bekleyiş ve delege krizleri.

CHP’de önümüzdeki hafta, sadece bir dava değil, iktidar savaşının kaderi belirleniyor.

CHP’de 15 Eylül’de çıkacak karar, sadece bir genel başkanlık meselesi değil; partinin kaderini ve siyasi dengeleri alt üst edecek bir kırılma olacak.