BU YUMRUK SADECE SAYIN ÖZGÜR ÖZEL' Mİ ATILDI?

BU YUMRUK SADECE SAYIN ÖZGÜR ÖZEL' Mİ ATILDI?

Sosyolojik açıdan; ahlak, din, hukuk ve siyaset gibi toplumun birlikte yaşama normlarını belirleyen kuralların yorumlarının ayrıştırıcı, bölücü olarak değil, birleştirici ve kalıcı bir şekilde çimento görevi görmesi olarak anlaşılması  gerekir.

Eğer birtoplumdaki ahlak,din, hatta töre öğretileri  ve  dizgeleri ayrıştırıcı ve bölücü amaçlara uygun olarak yorumlaniyorsa, ortada ortak yaşama amacına aykırı, bilerek ya da bilmeyerek fahiş bir yorum hatası var demektir.  Bu nedenle de o toplumda  her kademedeki eğitim sisteminin sorgulanması lazımdır 

Aynı şekilde, eğer bir ülkedeki hukuk kuralları, anayasalar ve yasalar ayrıştırıcı, bölücü ve düşmanlık üretici bir anlayışla düzenlenir, yürürlüğe girer ve yorumlanırsa  o topluma huzur ve barış gelmez. Çünkü siyasi yönetimin,  merkezi sistemin, istisnasız olarak herkesin  hakkını, hukukunu koruma  ve adaleti sağlama gibi çok önemli ve temel  bir görevi vardır 

 Gerçek demokrtik rejimlerdeki hukuki düzenlemelerde de;   mevcut  yürürlükteki yasalara göre  kurulan farklı siyasi partilerin eşit hak ve özgürlüklere sahip olmaları zorunludur. Aksi halde partiler arasında haksız rekabet oluşur. Milli irade doğru oluşmaz.

 Ayrıştırarak, bölerek, düşmanlaştırarak, farklı toplumsal kümeler arasında fay hatları yaratarak siyaset yapmak  krallık, sultanlık, hanedanlık gibi...otoriter, totaliter, diktatoryal ortaçağ zihniyeti taşıyanların çağdışı hastalıklı siyasi düşüncelerinin  ürünüdür.

Cağdaş demokrasilerdeki siyaset anlayışı da; başta can ve mal güvenliği, ekonomi, hukuk ve özgürlükler  olmak üzere,  etik hukuk kurallarına bağlı olarak, her alanda toplumsal  hizmet ve kamusal fayda üretme üzerine bina edilir ve de edilmelidir.

Bu nedenle, Sayın Özgür Özel'e atılan yumruk,  demokratik ve laik Cumhuriyetimize,  milli iradeye, halkımızın bütünlüğüne, kardeşliğine, birlikte  yaşama idealine, can ve mal güvenliğine  ve eşit yurrtaşlık hukukuna atılan bir yumruktur.

Başta iktidar partisi olmak üzere, her konum ve yetkideki  tüm siyasi ve hukuki aktörler ve figürlerin her türlü eylem ve söylemlerinde ahlaki,  siyasi  ve hukuki etik kuralları içinde kalarak fikir bildirmeleri ve görev yapmaları toplumumuzun en büyük beklentisidir.

 " Rüzgar eken fırtına biçer" diye bir atasözümüzü hiç unutmamak gerekir. 

Ey toplumsal ve siyasi sağduyu ve sorumluluk neredesin? Sana olan  ihtiyacımız çok fazla. Bu menfur olayı önce topyekun olarak içtenlikle kınayalım, sonra da bu ve benzeri olayları doğuran hasta zihniyeti ve bu hasata zihniyetin ürettiği bataklıkları elbirliği ile  kurutalım.
İnsan soyu  hep umut ederek, doğrunun  iyinin ve güzelin hayallerini kurararak yaşama gücü bulur.
Halil Çivi. 4 Mayıs 2025.