Toplumsal katılım ve şeffaflık şart”
İHD ve ÖHD’nin raporunda, çatışmasızlık ortamının korunması ve barışın kalıcı hale gelmesi için devletin demokratik adımlar atması gerektiği ifade edildi. Raporda, sürecin yalnızca siyasi aktörler arasında değil, toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla ilerlemesi gerektiği vurgulandı.
Dernekler, şeffaf ve güven verici mekanizmaların oluşturulmasının, hem kamuoyunun sürece olan güvenini artıracağı hem de barışın kalıcı olmasına katkı sunacağı görüşünü paylaştı.
Raporda öne çıkan öneriler:
• Hukuki dönüşüm: Mevcut yasal düzenlemelerin demokratikleşme yönünde yeniden ele alınması, ifade ve örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan hükümlerin kaldırılması.
• Demokratikleşme adımları: Seçim barajının düşürülmesi, yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması ve sivil siyasetin güçlendirilmesi.
• Toplumsal katılım: Sivil toplum kuruluşlarının, kadın örgütlerinin, gençlik inisiyatiflerinin ve meslek odalarının barış sürecine aktif şekilde dahil edilmesi.
• Hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması: Basın özgürlüğü, anadilde eğitim ve kültürel hakların yasal güvenceye kavuşturulması.
• Çatışmasızlık mekanizmaları: Tarafsız gözlemcilerin yer aldığı bağımsız yapılarla sürecin şeffaf şekilde takip edilmesi.
“Barış sadece silahların susması değildir”
Raporda, silahların bırakılmasının barış sürecinde önemli bir başlangıç olduğu ancak tek başına yeterli olmadığı da vurgulandı. Kalıcı barış için siyasi, hukuki ve toplumsal adımların eş zamanlı olarak atılması gerektiğinin altı çizildi.
“Toplumun tamamı sürece dahil edilmeli”
İHD ve ÖHD, sürecin yalnızca taraflar arasında yürütülen bir müzakere olmaktan çıkarılması gerektiğini belirterek, barışın toplumun her kesimi tarafından sahiplenilmesinin zorunlu olduğunu ifade etti. Raporda, özellikle gençlerin, kadınların ve yerel inisiyatiflerin rolünün güçlendirilmesi gerektiği kaydedildi.