“Barış, Eşitlik ve Özgürlük İçin Mücadelemizi Sürdüreceğiz”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Barış Süreci Komisyonu’nda görev alan Alevi siyasetçiler, hem Alevi toplumunun temsiliyetini güçlendirmek hem de toplumsal barışa katkı sunmak için çalışmaya devam ettiklerini açıkladı.
admin
0
3
“Komisyon Büyük Bir Fırsat”
Yapılan açıklamada, Barış Süreci Komisyonu’nun yalnızca belli bir kesimin değil, Türkiye’deki tüm halkların, inançların ve kimliklerin sorunlarına çözüm arayışında önemli bir zemin olduğu vurgulandı.
“Bu zemin, toplumsal barışın ve demokratik geleceğimizin inşası için büyük bir fırsattır.”
Alevi Toplumunun Talepleri
Komisyon üyeleri, Alevi toplumunun görünür kılınması ve taleplerine çözüm üretilmesi için çalıştıklarını belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bizim yolumuz, küsleri barıştırmak, bozulanı onarmak, sorunları cemal cemale, rızalıkla çözmekten geçmektedir.”
Cemevleri ve Eşit Yurttaşlık
Açıklamada, Cemevlerinin ibadethane statüsünün tanınması, eşit yurttaşlık haklarının güvence altına alınması ve inanç özgürlüğünün sağlanmasının yalnızca Alevilerin değil, tüm Türkiye’nin demokrasi yolunda kazanımı olacağına dikkat çekildi.
“İnanç özgürlüğü ve eşitlik olmadan gerçek bir demokrasiden söz edilemez.”
Kürt Sorunu ve Toplumsal Barış
Açıklamada ayrıca, Türkiye’nin temel meselelerinden biri olan Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmesinin, Alevilerin haklarının güvence altına alınmasıyla doğrudan bağlantılı olduğunun altı çizildi:
“Kürt meselesinin barışçıl çözümü ile Alevi toplumunun haklarının güvence altına alınması birleştiğinde, ülkemiz kalıcı barışa, özgürlüğe ve kardeşliğe daha hızlı kavuşacaktır.”
“Vazgeçilmez Bir Temsil”
Bir Alevi siyasetçi olarak komisyon çalışmalarında yer almanın güçlü bir temsil ve büyük bir sorumluluk olduğu belirtilirken, mücadeleye devam edileceği vurgulandı:
“Alevilerin bu sürecin içinde yer alması, demokrasi ve eşit yurttaşlık açısından vazgeçilmezdir.”
“Türkiye Demokrasiyle Buluşacak”
Son olarak açıklamada, halkların eşit ve özgür yurttaşlar olarak bir arada yaşadığı bir Türkiye’nin mümkün olduğuna inanç dile getirildi:
“Biz inanıyoruz ki; bütün kimlikleri ve inançlarıyla halklarımız eşit ve özgür yurttaşlar olarak bir arada yaşadığında, Türkiye gerçek anlamda demokrasiyle buluşacak, kardeşlik ve barış kalıcı hale gelecektir. Barışa, eşitliğe ve özgürlüğe olan inancımızla yolumuza devam ediyoruz.”
