Antakya’da bir araya gelen hak savunucuları, cezaevlerinde sürdürülen açlık grevlerine destek olmak için yarın süresiz-dönüşümlü açlık grevine başlayacaklarını duyurdu. Yapılan açıklamada, “Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın diye süren direnişlere omuz vermek için biz de destek açlık grevindeyiz” denildi.
“Hak ihlallerine karşı susmayacağız”
Cezaevlerinde açlık grevinde olan mahpuslardan Serkan Onur Yılmaz, gönderdiği mesajda şu ifadelere yer verdi:
“Ben Serkan Onur Yılmaz. Ölüm orucundayım. Çünkü devlet bizi kuyu tipi hapishanelerde yok etmeye çalışıyor. Burada ve diğer tüm hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine, hasta tutsakların ölüme terk edilmesine ve adaletsizliğe karşı durmak zorundayız. Ben ve açlık grevindeki diğer arkadaşlarım onurlu bir yaşam için mücadele ediyoruz ve kazanacağız. Çünkü haklıyız.”
Yılmaz’ın bu sözleri, cezaevlerinden yükselen çığlık olarak nitelendirildi. Hak savunucuları, açlık grevlerinin toplumsal duyarlılık yaratmayı amaçladığını ve tüm demokratik çevrelerin sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.
“Güneş yok, hava yok, biz varız”
Platform ve destekçi gruplar, kuyu tipi hapishanelerde mahpusların güneş ışığından, temiz havadan ve insani yaşam koşullarından mahrum bırakıldığını öne sürüyor. İnsan hakları savunucuları bu uygulamayı “yaşarken yok etme politikası” olarak tanımlıyor.
Eylemciler, “Güneş yok, hava yok, biz varız” sloganıyla seslerini duyurmaya çalışıyor. Özellikle hasta mahpusların yaşam hakkının tehlike altında olduğuna vurgu yapılarak, tedaviye erişim hakkı engellenen tutsakların serbest bırakılması talep ediliyor.
Dayanışma çağrısı
Açıklamayı yapan gruplar, yalnızca mahpus yakınlarına değil, Türkiye’deki tüm sivil toplum örgütlerine, meslek odalarına ve demokratik çevrelere dayanışma çağrısı yaptı. “Bu çığlık, bu haykırış, bu bağırış duyulmalı” denilen açıklamada, kamuoyuna sessiz kalmama çağrısı yinelendi.