İHD: İşkence ve Kötü Muamele Hiçbir Koşulda Normalleştirilemez

İHD, bu durumun yalnızca kolluğu cesaretlendirmekle kalmadığını, aynı zamanda masumiyet karinesini ve lekelenmeme hakkını doğrudan ihlal ettiğini vurguladı

Yargı kararı olmadan kişilerin toplum önünde suçlu gibi teşhir edilmesi, hukuk devletine aykırıdır. İşkenceyi normalleştiren bu dil, kolluğu suç işlemeye teşvik etmektedir.

Türkiye yükümlülüklerini ihlal ediyor

Dernek, Türkiye’nin hem Anayasa hem de taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca işkenceyi mutlak biçimde yasakladığını hatırlattı. Buna rağmen siyasi makamların işkenceyi olumlayan açıklamalar yapmasının, ülkeyi uluslararası yükümlülüklerini ihlal eden bir pozisyona düşürdüğü belirtildi.

Basına uyarı Şiddeti olağanlaştırmayın

İHD, medyanın rolüne ilişkin ise şu uyarıyı yaptı

Basın, kimi zaman bu görüntüleri kamuoyunu bilgilendirme amacı dışında, adeta ‘olağan bir içerik’ gibi sunmaktadır. İşkenceye dair görüntülerin normalleştirilmesi hem etik hem de hukuki açıdan ciddi sakıncalar doğurmaktadır.

Bu çerçevede, medya kuruluşlarına sorumlu yayıncılık anlayışıyla hareket etme çağrısı yapıldı.

İHD’nin üçlü çağrısı

Dernek açıklamasında hem basına, hem yargıya hem de siyasi makamlara yönelik net mesajlar verdi

• Basına: İşkenceyi sıradanlaştıran yayınlardan uzak durun, hak ihlallerini görünür kılın ama şiddeti meşrulaştırmayın.
• Yargıya: Kötü muameleye ortak olmayın, sorumlular hakkında etkili ve bağımsız soruşturma başlatın.
• Siyasi makamlara: İşkenceyi teşvik eden söylem ve tutumlardan vazgeçin, insan haklarını esas alan bir irade ortaya koyun.

Hiç kimse işkenceye tabi tutulamaz

İHD açıklamasını şu güçlü ifadelerle sonlandırdı.

“Hiç kimse, hiçbir koşulda işkenceye, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muameleye tabi tutulamaz. İşkence ve kötü muamele yasağı mutlak bir yasaktır. Bu yasağın ihlali, yalnızca bireylerin onuruna değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ulusal ve uluslararası yükümlülüklerine aykırıdır. İşkenceyi normalleştirmek, insanlık onurunu ayaklar altına almaktır.”