ÇİĞLİ VE KOÇER

ÇİĞLİ VE KOÇER

Çiğli 1992 yılında Karşıyaka'dan ayrılıp, ilçe oldu. Anap'tan o süreçte aday Galip Öztürk olurken, Shp ve Chp ayrı aday çıkarınca Galip Öztürk belediye başkanı seçildi. 1999'a kadar iki dönem görev yaptı. O süreç içinde Çiğli'de siyasetçi sayısı bugünkü kadar çok olmasa da Ali Rıza Koçer o birkaç siyasetçiden biriydi. O zamanlar Chp'nin ilk ilçe binası Egekent girişindeydi. Ali Rıza Koçer'in ilçe başkanı olduğu 1999 yılında Çiğli Belediyesini Tevfik Alyanak kazandı. Artık siyasetçi sayısı da artmıştı ancak kimse Koçer'in önüne geçemiyordu. Çünkü Ali Rıza Koçer,  örgütçü siyaset tarzı ve yumuşak karakteri ile herkesi kucaklayan, milleti iş aş sahibi yapan bir siyasetçi konumuna gelmişti. Aday olduğu belediye başkanlığını kazanmasa da, atanan belediye başkanlarına kök söktürüp, onlara karşı parti içi seçimlerini hep kazandı. Partideki ve şu an bulunan parti binasının alınmasındaki katkısı tartışılamaz. Birçok kişiyi iş sahibi yaptığı gibi, siyaseten de bir yerlere taşıdı. Bugün Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü de onun yetiştirdiği siyasetçiler arasındadır. Ali Rıza Koçer 1999'da İlçe Başkanı iken, Hilton otelinde Deniz Baykal'ın katılımıyla bir üye katılım toplantısı gerçekleşmişti. Ben de o toplantıya katılıp Chp'ye üye olmuştum. Sonra 2004 yılında Harmandalı daha belde iken, siyasete Koçer ve ekibi ile yol almaya karar verdim. Kendisini siyasi büyüğüm olarak sever, saygı duyarım. Süreç içerisinde birçok noktada alkışladığım gibi, eleştirdiğim de olmuştur. Aşırı sevgi, fanatizmdir; dostluk değildir. Dostlar doğruyu alkışlarken yanlışı da söyler. Çiğli'de 2019 yılına kadar her yere 'çare Koçer' yazılırken bugün ne yazık ki kendisi partiden ihraç edildi. Ve ihraç edildiği gün, hepsini katmayayım ama birçok destekçisi onun resmini paylaşıp, vefa duygusunu dile getirdi. Oysa bu duruma onlar da sebep olmuşlardı. Bu sürece Koçer başkan ile uzun yıllar yol yürümüş ve hiçbir beklentisi olmayan  sadece izelman genel müdür yardımcısı iken üniversite yi birincilik ile bitiren bir gencin işe alımı için talepte bulundum oda olmadı başkada Koçer başkandan bir talebim olmamıştır birçok kişi gibi ben de üzüldüm. Ve sosyal medya hesabımda 'hikayeleriniz 24 saat sürer ya gerisi' diye bir paylaşım yaptım. Bunun üzerine daha önce İl yöneticiliği yapmış, şu an Çiğli Belediyesi'nde kordinatör olarak görev yapan arkadaş bana ithafen: "Bizim hikayemiz 24 saat sürebilir ancak Koçer başkana olan vefamız  ömür boyu sürer, senin küçük beynin almaz" dedi. Haklı vefa duymakta çünkü Koçer başkan olmasaydı o ne İl yöneticisi ne de kordinatör olurdu.yine koçerin sayesinde girdiği izelman da halen bilet keserdi  elbette vefa duyacaksın Koçer'in bu duruma  gelmesinde ve partiden ihraç edilmesinde onların da katkıları var; yapılan doğruyu alkışladıkları gibi, yanlışa da itiraz etmeleri gerekirdi.

Darp  olayında ise sanki Başkan Gümrükçü, Koçer’den kurtulmak istermiş gibi olayı sahiplenmedi, eğer sahiplense idi bu durum buraya gelmezdi. Sabah olay ilk olduğunda direkt müdahalede bulunsaydı, ikisini bir araya getirseydi, Muhtar Hıdır Işık ile sorunlar karşılıklı anlayış ekseninde konuşarak çözülüp, tatlıya bağlanabilirdi. Darp raporu alınmazdı ve olay büyümezdi. Ancak Utku Gümrükçü akşam saat 17:00'a kadar bekledi. Muhtar darp raporu aldı, olay basına düştü, siyasiler, Stk'lar muhtarlığın önüne yığıldı, Gümrükçü seyretti. Akşamüstü muhtarı aradı, bir gün sonra evine kahvaltıya gitti ama iş işten geçmişti. Yani Koçer'e en büyük yanlışı kendi ekibi yaptı. Başta dediğim gibi Koçer başkan Çiğli'ye emek vermiş insanların önünde gelir ancak muhtara yapılan yanlıştı ve biz bunun karşısında durduk. Birçok haber de yaptık. Ama gerçekten yine de 40 yıl emek verdiği partiden ihraç edilmesine üzüldüm. Benim ne Koçer'e ne de Çiğli'de başka bir siyasetçiye vefa borcum yok, ama onlarda emeğim var. Tekrar ifade etmek istiyorum, bugün Koçer'in ihracının en büyük sebebi kendi ekibidir, üzgünüm....