“Savaşın en ağır yükünü siviller taşıyor”
Platform tarafından yapılan yazılı açıklamada, çatışmaların şiddetlendiği bölgelerde özellikle kadınlar, çocuklar ve yaşlıların büyük risk altında olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Lazkiye ve çevresindeki sahil kentlerinde halk, gıda, ilaç ve barınma olanaklarından mahrum bırakılıyor. Savaşın en ağır yükünü siviller taşıyor. Yaşam hakkı hiçbir siyasi hesapla gölgelenemez. Acilen insani yardım koridoru açılmalı ve temel ihtiyaçlar karşılanmalıdır.”
Uluslararası kamuoyuna sorumluluk çağrısı
Antakya Emek ve Demokrasi Platformu, yalnızca bölge halkına değil, aynı zamanda uluslararası toplumun da sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Açıklamada, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kuruluşlara ve bölge ülkelerine çağrı yapılarak şu ifadeler kullanıldı:
“İnsani yardıma erişim bir lütuf değil, temel bir insan hakkıdır. İnsanlığın ortak görevi, sınırların ötesinde ölüm ve yoksullukla karşı karşıya kalan sivillerin yanında olmaktır. Uluslararası kamuoyu sessiz kalmamalı, sorumluluk üstlenmelidir.”
Yerel destek çağrısı
Platform üyeleri ayrıca Hatay ve çevresindeki sivil toplum örgütlerine, meslek odalarına ve demokratik kitle örgütlerine de dayanışma çağrısında bulundu. Açıklamada, “Halkların kardeşliği ve barış mücadelesi ancak dayanışmayla güçlenir. Türkiye’deki tüm demokratik çevreleri bu insani çağrıya ses vermeye davet ediyoruz” denildi.
“Geciken yardım daha fazla can kaybı demektir”
Platformun çağrısına destek veren yerel bazı sivil toplum temsilcileri de bölgedeki insani durumun giderek ağırlaştığını belirtti. Yetkililer, yardımların gecikmesinin daha fazla can kaybına yol açacağına dikkat çekerek insani koridorların vakit kaybetmeden açılmasının hayati olduğunu ifade etti.