Malatya SMMM’de bıçak kemiğe dayandı!

Malatya’da 130 bin mali müşavirin zor koşullar altında çalıştığını söyleyen SMMM Oda Başkanı Serdar Böke, “ İnsani şartlarda yaşamak biz mali müşavirlerin de anayasal hakkıdır” dedi. Böke, “Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yaptığımız hem yazılı hem sözlü başvurularımızı dikkate alması için meslektaşlarımızın masa başında ölmesi mi gerekli! Diye sorarak tepki gösterdi.

Malatya SMMM’de bıçak kemiğe dayandı!

Malatya  Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMM) Başkanı Serdar Böke,“Hiçbir kamu gücünün de bir meslek grubuna bu kadar yüklenmeye, insanların psikolojilerini bozmaya hakkı yoktur”

diyerek Oda’nın sorun ve taleplerini anlattı.

Serdar Böke,   deprem bölgesinde devam eden mücbir sebep halinin bölgede yaşanan olağanüstü koşullar dikkate alınarak yılsonuna kadar uzatılması ve bölgedeki mükellefler için enflasyon düzeltmesinin vergi etkisi olmaksızın uygulanması talebinin yerine getirilmesi gerektiğini belirtti. Böke, yazılı olarak yaptığı açıklamada deprem bölgesinde özel muafiyetler paketi çalışması yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Deprem bölgesi için özel istihdam teşviki, SGK Prim hizmet belgelerinde bölgeye özel işveren ve işçi prim teşviki hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Böke açıklamasını şöyle sürdürdü:

“ Deprem mücbir sebep süresi içinde vergi ve prim borçlarını gönüllü olarak ödeyenlere belirlenecek teşvik edici oranlarda indirim uygulanmalı, süresinde ödeyenle, ödemeyen arasında bir fark görülmelidir. Mücbir sebep süresi uzatılsa dahi belirlenen tarihte bitimi halinde ödenmemiş vergi ve prim borçları büyük sorun olacaktır. Bu borçlarla ilgili en az 36 aylık makul faizsiz bir ödeme planı yapılmalı ve mükelleften teminat istenmemelidir. Tüm Türkiye de Geçici Vergi Beyannamelerinde Enflasyon Düzeltmesi uygulamasından vaz geçilerek yıllık beyannameler döneminde enflasyon düzeltmesi işlemi yapılmalıdır.”

Başkan Serdar Böke, açıklamalarının devamında

“Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yaptığımız hem yazılı hem sözlü başvurularımızı dikkate alması için meslektaşlarımızın masa başında ölmesi mi gerekli! Devletlerin vergi gelirlerini toplamak ve hükümetlerin çeşitli alanlarda geleceğe yönelik planlamalar yapmak için bazı verilere ihtiyaçlarının olduğu açıktır. Ancak, bu veriler toplanırken, istenilecek verilerin mümkün olduğunca tek elden alınması, gereksiz bilgi toplamanın önüne geçilmesi ve veri toplama için kullanılan yöntemlerin de sağlıklı çalışması büyük önem arz etmektedir.  Ancak bugün Mali Müşavirlerin sırtındaki yük artık dayanılmaz bir boyutlara ulaşmıştır. Meslektaşlarımız, rutin dönemlerde dahi beyan ve bildirimleri sağlıklı bir şekilde hazırlayamaz hale gelmiştir.  Mali Müşavirlerin iş yükünü hafifletecek çözüm önerilerini Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine hem yazılı hem de sözlü olarak birçok kez aktardık.  Yaptığımız her görüşmede, Mali Müşavirlerin ağır iş yükü altında ezildiği, omuzlarındaki yükün artık dayanılmaz bir seviyeye geldiğini, meslektaşlarımızın beden ve ruh sağlıklarının bu yükü kaldırmadığı sıklıkla ifade edilmiştir.  Önerilerimize yıllardır sessiz kalınması sebebiyle büyüyen bu sorunların ortadan kaldırılması için beyan ve bildirimlerin sadeleştirilmesi, bilgi sistemleri alt yapılarının modernizasyonu şarttır. Ölçüsüz bir iş yükü ve adil olmayan ücret tarifesi, mali müşavirlerin iş ve yaşam dengesini olumsuz etkiliyor ve insani yaşam hakkını ellerinden alıyor.”

Dedi.

"MESLEK CAMİASINDA BİR İNFİAL HALİ MEVCUTTUR”

Sorunlarımıza ivedi olarak çözüm üretilmesi için haykıran 130 bin meslek mensubunun çığlıklarına duyarsız kalınmamalıdır. Artık mevcut işlerimizi yapamaz hale geldik, bıçak kemiğe dayandı!  İnsani şartlarda yaşamak biz mali müşavirlerin de anayasal hakkıdır. Hazine ve Maliye Bakanlığından her ay beyan sürelerinin uzatılmasını değil, günümüzde yapay zekâ teknolojisinin kullanıldığı bir çağda, elektronik uygulamalar aracılığıyla toplanan verilerin etkin bir şekilde sınıflandırılmasını ve yasal olarak veri talep eden kurumlarla, örneğin TUİK, Merkez Bankası ve Kamu İhale Kurumu gibi tüm kamu kurumlarıyla paylaşılmasını talep ediyoruz.  Şu an meslek camiasında bir infial hali mevcuttur. Meslektaşlarımız gece gündüz demeden rutin işlerinin yanında ay sonuna kadar kurumlar vergisi beyannamelerini yetiştirmek için uğraşmaktadırlar.  Devlet bizim devletimizdir. Tabi ki kriz dönemlerinde herkesin elini taşın altına koyması ve var gücü ile çalışması gereklidir. Ancak, hiçbir kamu gücünün de bir meslek grubuna bu kadar yüklenmeye, insanların psikolojilerini bozmaya hakkı yoktur.130 bin Mali Müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerimizin ivedilikle hayata geçirilmesini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.