İmamoğlu’ndan Yavaş’a Adaylık Yorumu “Hedefimiz Aynı, Gerisi Teferruat

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında açılan soruşturma kapsamında tutuklu bulunduğu Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nde, gazeteci Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı.

İmamoğlu’ndan Yavaş’a Adaylık Yorumu “Hedefimiz Aynı, Gerisi Teferruat
Mansur Yavaş’ın olası Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin konuşan İmamoğlu, “Biz bu adaylığı hiçbir zaman şahsi görmedik. Mansur Başkan da ben de milletimize karşı sorumluyuz. Hedefimiz aynıdır, gerisi teferruattır” dedi.
 
“Milletin Seçme Hakkı Mücadelesidir”
 
Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin süreci değerlendiren İmamoğlu, “Burada verilen mücadele sadece benim adaylık mücadelem değil. Halkımızın istediği adayla seçime gitme ve ülkeyi yönetecek kişileri seçme mücadelesidir. Sandığı tekmelemeye çalışanlara karşı koyulan bir tavırdır” ifadelerini kullandı.
 
Adaylığına ilişkin Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) olası engelleri hakkında ise, “Benim derdim ne yapıp edip Cumhurbaşkanı olmak değil. Görevim ne olursa olsun, bu millete hizmet etmeye devam edeceğim” dedi.
 
Yavaş’a Teşekkür: “Birlikte Yürüyecek Uzun Bir Yolumuz Var”
 
Mansur Yavaş’ın “Ekrem Başkan cezaevindeyken adaylık konuşmam” yönündeki açıklamasını da değerlendiren İmamoğlu, “Mansur Başkan bir CHP’li nasıl olmalıdır sorusunun cevabını ortaya koymuştur. Kendisine bu mücadeledeki yol arkadaşlığı için yürekten teşekkür ediyorum. Birlikte yürüyecek çok uzun bir yolumuz var” dedi.
 
“Diploma Davası Hırsızlık, Umutları Çalıyorlar”
 
İmamoğlu, 33 yıl önce aldığı üniversite diplomasının iptal edilmesi ve hakkında açılan evrakta sahtecilik davası hakkında da sert konuştu. “Bu diploma iptali, 18 yaşındaki Ekrem’den bile korkan bir iktidarın utanç verici işidir. Bu yalnız diploma değil, umut hırsızlığıdır” ifadelerini kullandı.
 
İktidarın kendi geleceğini garanti altına almak için hukuku araçsallaştırdığını savunan İmamoğlu, “Benimle birlikte onlarca arkadaşımın da diploması iptal edildi. Bu adalet değil, siyasi mühendisliktir” dedi.
 
“Demirtaş ve Kavala Serbest Kalırsa, Sevinirim”
 
Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın olası tahliyeleri hakkında da konuşan İmamoğlu, “Demirtaş da, Kavala da, ben de hukuki değil siyasi sebeplerle tutukluyuz. Eğer onlar serbest kalırsa buna sevinirim. Bu, hukuksuzluktan vazgeçilmesinin bir işareti olur” dedi.
 
Gezi davası kapsamında tutuklu bulunan Tayfun Kahraman için Anayasa Mahkemesi’nin yeniden yargılama kararına da değinen İmamoğlu, kararın bir an önce uygulanması gerektiğini söyledi.
 
“Yeni Anayasa Bu Şartlarda Mümkün Değil”
 
İktidarın yeni anayasa çağrılarına da eleştirel yaklaşan İmamoğlu, “Ağzını açanın içeri atıldığı, rakiplerin tutuklandığı bir ülkede anayasa yapılamaz. AK Parti’nin anayasadan anladığı kendi ikbalini güvence altına almaktır” dedi.
 
Parlamenter Sistem Vurgusu
 
İmamoğlu, güçlü demokrasi ve hukuk devleti için parlamenter sisteme geçişin şart olduğunu belirtti. “Meclis işlevsiz hale getirildi. Her şey tek kişinin iki dudağı arasına sıkıştırıldı. Bu rejimde bir gün bile fazladır. İstikrarlı ve denetlenebilir bir parlamenter sisteme geçilmesi şart” açıklamasında bulundu