“Demokratik Yöntemle Çözülmeli”: Meclis Komisyonu Şehit Aileleri ve Hak Örgütlerini Dinliyo
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, toplumsal barışa katkı amacıyla bu hafta iki önemli toplantı gerçekleştirecek. Komisyon, 19-20 Ağustos tarihlerinde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında, TBMM Tören Salonu’nda bir araya gelecek.
admin
0
1
Bugünkü toplantı iki oturum şeklinde düzenleniyor. İlk oturumda şehit aileleri ve gazilere yönelik faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri dinlenecek. Bu kapsamda şu kurumlar komisyona görüş bildirecek:
• Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği
• Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı
• Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı
• Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı
İkinci oturumda ise Diyarbakır Anneleri, yaşadıkları süreci, acılarını ve taleplerini dile getirecek.
Yarın Cumartesi Anneleri, İHD ve İHH Dinlenecek
Komisyonun 20 Ağustos’taki toplantısında da yine iki oturum planlanıyor. İlk oturumda Cumartesi Anneleri ve Barış Anneleri, ikinci oturumda ise önde gelen insan hakları kuruluşları görüşlerini aktaracak:
• İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH)
• İnsan Hakları Derneği (İHD)
• MAZLUMDER
• Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı
Geçen haftaki toplantılarda komisyon üyeleri, partileri adına ve kişisel olarak dinlenmesini istedikleri kişi ve kuruluşlara ilişkin önerilerini TBMM Başkanlığı’na sunmuştu. Bu önerilerde özellikle şehit aileleri, gaziler ve mağduriyet yaşayan tarafların dinlenmesi konusunda ortak görüş bildirilmişti.
Tanrıkulu: “Demokratik Siyaset Güvence Altına Alınmalı”
Komisyonun CHP üyesi Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, düzenlediği basın toplantısında sürece dair önemli mesajlar verdi. Tanrıkulu, “Demokratik siyasetin güvence altına alınmadığı bir süreç başarılı olamaz. Bir yandan silah bırakma ve silah bırakanların topluma kazandırılması konuşulurken, öte yandan şiddetle ilgisi olmayan, yalnızca siyaset yapan insanların hapiste tutulması kabul edilemez” dedi.
Tanrıkulu’nun açıklamaları, demokratik çözüm arayışlarının yalnızca güvenlik odaklı değil, hukuki ve siyasal boyutlarıyla da ele alınması gerektiği yönünde yorumlandı.
