Alevi Örgütlerinden Ortak Açıklama “Cemevlerimizi Devlet Güdümüne Sokamazsınız”

Alevi kurumları, 28 Ağustos’ta Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından düzenlenecek “İnanç Önderleri ve Cemevi Başkanları İstişare Toplantısı”na katılmayacaklarını duyurdu. “Bu Başkanlığı Tanımıyoruz!”

Alevi Örgütlerinden Ortak Açıklama “Cemevlerimizi Devlet Güdümüne Sokamazsınız”
Alevi Bektaşi Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Türkiye Alevi Federasyonu, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Avustralya Alevi Bektaşi Federasyonu, ortak bir basın açıklaması yaparak 28 Ağustos 2025’te Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından düzenlenecek “İnanç Önderleri ve Cemevi Başkanları İstişare Toplantısı”na katılmayacaklarını duyurdu.
 
Kurumların imzasını taşıyan açıklamada, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, “asimilasyon üssü” ve “devletin Aleviliği kontrol altına alma projesi” olarak tanımlandı.
 
“Bu Başkanlık bizim muhatabımız değil”
 
Açıklamada, söz konusu başkanlığın kuruluşundan bu yana Alevi toplumunu bölmeyi ve Aleviliği devlet güdümüne sokmayı hedeflediği ifade edilerek şu ifadelere yer verildi:
 
“Kurulduğu günden bu yana, var olan Alevi kurumlarını parçalamaya çalışan, Aleviliği özünden koparmayı hedefleyen bu Başkanlık bizim muhatabımız değildir. Bugüne kadar hiçbir çağrısına dahil olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Bizim için bu kurum yok hükmündedir.”
 
Tarihsel süreç ve güvensizlik
 
Alevi örgütleri, AKP iktidarının yıllardır Alevilere yönelik yürüttüğü politikaların asimilasyon odaklı olduğunu belirterek, geçmişteki örneklere dikkat çekti.
 
Açıklamada, 2008’de “Muharrem İftarları” ile başlayan sözde “Alevi Açılımı” sürecinin, 2009-2010 yıllarında yapılan yedi çalıştaya rağmen Alevilerin taleplerine karşılık vermediği hatırlatıldı
 
“Ortaya çıkan yedi ciltlik raporun tek cümlelik özeti ‘Var olanlarla yetinin’ olmuştur. Bu yaklaşım, hükümete olan güvensizliğimizi daha da perçinlemiştir.”
 
Kurumlar, FETÖ ortaklığı döneminde hayata geçirilen “Cami-Cemevi projeleri” ve “Alevi İmam Hatip Liseleri”nin de Alevileri özünden koparma girişimleri olduğunu vurguladı.
 
“Aleviliği teslim alamayacaksınız”
 
Alevi kurumları, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın köy köy dolaşarak cemevlerini devletin imkanlarıyla kontrol altına almaya çalıştığını savundu. Açıklamada şu çağrı öne çıktı:
 
“Devletin imkanlarıyla rüşvet dağıtmaya kalkıyorsunuz ama Aleviliği ve kurumlarımızı teslim alamayacaksınız! Yoluna, ikrarına bağlı bütün Alevi canlarımızı, yol önderlerimizi ve kurumlarımızı bu çağrıya uymaya davet ediyoruz. Ya Pirlerimizin ışığında ve yolunda olacağız ya da Hızır Paşaların yanında saf tutacağız. Bu ayrım nettir.”
 
“Devletle müzakereye açığız, bu başkanlıkla değil”
 
Alevi kurumları, devletle görüşmeye ve müzakere etmeye hiçbir zaman kapalı olmadıklarını vurguladı. Ancak söz konusu başkanlığın meşru muhatap kabul edilmeyeceği ifade edildi:
 
“Devletle, hükümetle, siyasi partilerle görüşürüz; sorunlarımızı tartışır ve çözüm üretmek için mücadele ederiz. Ama Aleviliği ve Alevileri teslim almayı amaçlayan bu Başkanlık, bizim için yok hükmündedir.
 
“Eşit yurttaşlık ve onurlu barıştan vazgeçmeyeceğiz”
 
Alevi kurumları açıklamanın sonunda, laik ve demokratik bir cumhuriyet mücadelesi ile Alevi hak ve özgürlükleri mücadelesini birlikte sürdüreceklerini ifade etti:
 
“Eşit yurttaşlığa dayalı laik ve demokratik Cumhuriyet mücadelesini, Alevi hak ve özgürlükleri mücadelesiyle paralel biçimde sürdüreceğiz. Taleplerimiz anayasal güvence altına alıncaya kadar kararlı duruşumuzdan geri adım atmayacağız. Toplumsal ve onurlu barışı savunmaya devam edeceğiz.”