MALATYA'DA YAYGIN GÖZ HASTALIĞI UYARISI: 'SULARIN ÇAMURLU AKMASI EN BÜYÜK ETKEN'

Göz hastalıkları uzmanı Uğuralp Malatya'da yaygın göz hastalığının görüldüğünü belirterek, 'Son zamanlarda kullandığımız suların çamurlu akması bunun en büyük etkeni' dedi.

MALATYA'DA YAYGIN GÖZ HASTALIĞI UYARISI: 'SULARIN ÇAMURLU AKMASI EN BÜYÜK ETKEN'

Malatya'da özel bir hastanede çalışan göz hastalıkları uzmanı Op. Dr. Murat Uğuralp, 6 Şubat depremlerinin ardından kentte yaşanan göz hastalıklarıyla ilgili açıklama yaptı.

Kentte son 15 gündür yaygın göz hastalığının görüldüğünü belirten Uğuralp "Son zamanlarda kullandığımız suların çamurlu akması, kontamine yani saflığı kalmamış olması bunun en büyük etkenidir" dedi. 

Uğuralp, şöyle konuştu:

"İçinde bulunduğumuz bu zor şartların bize getirdiği sıkıntıları birkaç bölümde incelememiz lazım. Bir tanesi bulunduğumuz ortamdaki vücudumuza zararlı gelen kimyasalların gözümüze olan olumsuz etkileri. Bunu da birkaç basamakta değerlendirelim.

Genel bir başlık altında kırmızı göz olarak toplarsak ki son 15 gün içerisinde bu yaygındır. Bir mikrobik olan olaylar bunlar bakteriyel olabilir, viral olabilir, darbeye bağlı mantar veya başka enfeksiyonlar olabilir. İçtiğimiz su, yüzümüzü yıkadığımız su ki son zamanlarda kullandığımız suların çamurlu akması, kontamine olması bunun en büyük etkenidir. Bunlar erken teşhis edildiğinde ilaçlarla tedavi edilebiliyor. Bir de mevsime bağlı alerjik konjonktivitler var bunlarda aynen mikrobitler gibi semptom vermekte. Genellikle hastalar önceki senelerde bahar aylarına girişte benzeri sıkıntılar yaşadıkları için kendilerini daha iyi tanıyorlar, bunları da ilaçla tedavi etmek mümkün. Çok daha önemlisi yıkılan binalardan kalkan toz ve pek çoğunda asbest yükü var. Sadece asbest değil bu mikropartiküller adı ne olursa olsun nefes aldığımız havanın içerisinde ve durmadan gözümüzün içerisinde.

'Yıkılan binaların çevresinde maske takılmalı'

Aynı zamanda bu kimyasalların ve tozların dışında mevsimsel etkiler var. Havalar soğuk gidiyor sürekli yağmur, iyi ısınamıyoruz. Soğuk sıcak, soğuk sıcak geçişlerinde vücudumuzun savunma mekanizmaları düştüğü için normalde başka bir zamanda olmayacak enfeksiyonlar şimdi olmaya başlıyor. Bunlar genellikle çok rahat tedavi edilebiliyorlar. Birkaç hafta içinde eğer virütik değillerse toparlanabiliyorlar. Önemli olan zamanında uygun tedavinin alınması. Her seferinde baştan tekrarlıyoruz içinde bulunduğumuz kötü durumlarda her zaman kendi istediğimiz ortamlarda, umut ettiğimiz ortamlarda olamayabiliyoruz. Yapılacak en önemli şey yüzümüzün, gözlerimizin aynı dişimizi fırçalarken temiz su kullandığımız gibi gözlerin de yüzünde temiz su ile temizlenmesi, mümkün olduğunca hasta insanların yanında olunmaması. Eğer bulunduğumuz ve barındığımız yerlerde yıkılan bina çoksa çevrede mutlaka maske takmak. Her ne kadar son zamanlardaki yağmurlardan korkulsa bile yağmurlar bu açıdan bizler için iyi oldu. En azından enkaz kaldırma çalışmaları sırasında toz kalkmasının önüne geçiyoruz. Her zaman enkaz çalışmaları sırasında inşaatlar sulanamayabiliyor. Bunun için uzakta durmakta ve her şeyin ötesinde çevremizde hasta insanlar varsa maske takmaya geçen senelerde olduğu gibi devam etmek gerekiyor.” (ANKA)