DBP ve Demokratik Birlik İnisiyatifi’nden 1 Eylül Çağrısı “Bu Sessizlik Sürerse, Barış Hep Geç Kalacak

1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yayımlayan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Demokratik Birlik İnisiyatifi, savaşa karşı toplumsal barış iradesini büyütme çağrısı yaptı. Açıklamada, özellikle bölge halklarının yıllardır savaşın yıkıcı sonuçlarına maruz kaldığına dikkat çekilerek, tüm kesimlere “barış talebi etrafında birleşme” çağrısı yapıldı.

DBP ve Demokratik Birlik İnisiyatifi’nden 1 Eylül Çağrısı  “Bu Sessizlik Sürerse, Barış Hep Geç Kalacak
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
 
“Barış, sadece savaşsızlık hali değildir. Barış, özgürlükle, adaletle, eşitlikle ve toplumsal huzurla mümkündür. Ancak bugün, coğrafyamızın dört bir yanında savaş politikaları yeniden derinleştiriliyor, halklar yoksulluğa, yerinden edilmeye ve baskıya mahkûm ediliyor. Bu gidişata sessiz kalmak, savaşa ortak olmak demektir.”
 
“Savaşın Faturası Halklara Kesiliyor”
 
DBP ve Demokratik Birlik İnisiyatifi, açıklamasında son dönemde artan güvenlikçi politikalar, sınır ötesi operasyonlar ve demokratik alanların daraltılmasına da dikkat çekti. Barışın, yalnızca bir talep değil, halkların en temel hakkı olduğuna işaret edilerek, şu ifadeler kullanıldı:
 
“Her bomba, halkların sofrasından bir lokma daha eksiltmektedir. Her operasyon, çocukların geleceğinden bir yıl daha çalmaktadır. Yıllardır savaşın en ağır yükünü taşıyan halklar artık bu döngüyü reddediyor. Toplumsal barışa giden yol, inkar ve imhadan değil; diyalogdan, karşılıklı saygıdan ve demokratik çözümlerden geçmektedir.”
 
1 Eylül’de Tüm Toplum Kesimlerine Çağrı: “Barışın Tarafı Olun”
 
DBP ve Demokratik Birlik İnisiyatifi, açıklamasını çarpıcı bir çağrıyla sonlandırdı. Halklara, sivil toplum örgütlerine, kadınlara, gençlere, emekçilere ve demokratik kamuoyuna seslenen inisiyatif, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü “birlikte ses çıkarma ve barışı sahiplenme günü” olarak görmeye davet etti:
 
“Bu topraklarda onlarca yıldır analar gözyaşı döküyor, gençler toprağa düşüyor, şehirler suskunlaşıyor. Savaşın kazananı yok, kaybedeni hep halklar oluyor. Bu nedenle 1 Eylül’de tüm toplum kesimlerini, savaşa karşı barışın tarafı olmaya, sessiz kalmamaya çağırıyoruz. Barış, bir günün değil, hepimizin sorumluluğudur. Gelin, bu 1 Eylül’de barışta birleşelim.