ÇİĞLİ'YE DENİZ GELECEKTİ

ÇİĞLİ'YE DENİZ GELECEKTİ

Belediyeler siyasi partilerin o ilçedeki vitrinidir. Bu sebeple, hangi siyasi parti olursa olsun, o partinin başarı kriteri, yereldeki başarılı uygulamalarıyla ve rasyonel projeleri ile ölçülür ve halkta karşılık bulur. Ve o siyasi partiyi ilçeden iktidara taşır. İzmir'de farklı düşünceler olsa da popülizme fırsat vermez, hizmet esastır.
 Malum İzmir'in bir çok ilçesi denizle sınır. Metropol ilçeler dışında her ilçede denize girme şansına sahipsiniz. Çiğli ilçesi denize yakın olsa da bir tarafında sanayi, diğer tarafta çamur arıtma  tesisi, biraz yukarı git tuzla ve kuş cenneti var. buralarda büyük ulaşım sıkıntıları var hâliyle Yazın akşamları neredeyse bütün Çiğli Bostanlı sahiline gider. Kuzeyin yıldızı olmaya aday olan Çiğli Utku Gümrükçü sayesinde reklam ajansına döndü.  seçilirken halka hangi projeleri sundu ya da hangisini yaptı, onlara sonradan değineceğiz, ancak sanırım 2021 yılı idi, yine o çok sevdiği şeyi yaptı ve  reklamlara oynadı. İddası da şu idi, Çiğli'yi deniz ile buluşturacağız deyip, resim çekileceği alanı temizleyip, araçlara sezlongları koydurup bir iki otobüse kendine yakın insanları doldurup Çiğli'yi deniz ile buluşturmaya gitti. Bir günlük de olsa orda bol bol fotoğraf karesi verildi, sonra ortada ne deniz kaldı, ne de sahil. Çünkü bu iş sadece reklamlardan ibaretti. Çıkın sokağa millet ile konuşun herkes şunu der, yollarımız bile köstebek yuvası, bakın bir çukuru dolduracak hizmeti olmayanlar, denizi bize yutturamaz.  Neyse biz mevzuya geri dönelim malum bayram tatiline girdik ben de bu denizi merak ettim, madem Çiğli'de deniz var, ne gerek var kilometrelerce yol kat edip, Çeşme, Foça ya da Bodrum'a gitmeye. Çiğli'nin denizine gidelim, başkan emek vermiş,reklam yapmış,  bizde gidip bir sefasını sürelim dedik, bindik arabamıza gittik. Gittik ki ne görelim önümüze kilitli bir kapı, güvenlik görevlisine " Aç kapıyı denize geldim" dediğinde:" Sen aç demenle bu kapı açılmaz" yanıtı geliyor,  denize gitmeye yeltendiginde önce Belediye'ye başvuru yapıyorsun sonra belediye burayı arayıp izin alıyor, izin çıkarsa ancak denize girebilirsiniz diyor. Yani öyle reklamlarda Çiğli'ye deniz geldi, çocuklar her hafta gidip denize girecek,  balık ekmek yiyecek hikayesi sadece   reklamlar da kalmış onun dışına çıkılmamış. Diyelim kapı açık olsa bile kuş uçmaz kervan geçmez, lavabosu yok, bir bardak çay içeceğin alan yok. Sadece reklamla milletin gözünü boyamak, ama bu seçmen yer mi bunu, bence yemez. Çiğli'de Murat Güler arkadaşımızın Utku Gümrükçü'yü Melih Gökçek'e benzetmesi  bir   polemik konusu olmuştu. Melih Gökçek de sanırım Ankara'ya deniz getirecekti ama olmadı, yollandı. Bu deniz hikayesi ve diğer oynanan reklamlar da Utku Gümrükçü'nün sonunu hazırlayacak gibi. Ne diyelim Çiğli için hayırlısı olsun...

Not: Bir de vapur hikâyesi var, onu sonra anlatırız. Uygun yer bakılıyor kaç aydır, zahmet etmesin başkan, Bostanlı İskele daha yakın.