Jeolog uyardı: Malatya-Ovacık ve Bingöl Yedisu’ya dikkat!

Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, Malatya-Ovacık ve Bingöl Yedisu faylarına dikkat çekerek, “Malatya-Ovacık Fayına bir stres yüklenmesi söz konusu. Bingöl Yedisu Fayı kırılması halinde 7’nin üzerinde deprem üretme olasılığına sahip” bilgisini verdi.

Jeolog uyardı: Malatya-Ovacık ve Bingöl Yedisu’ya dikkat!

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremle ilgili Malatya’da değerlendirmede bulunan Tüysüz,“En büyük hasarı Hatay gördü. Adıyaman ve Malatya’da çok ciddi hasar oluştu, on binlerce kişi hayatını kaybetti”

dedi.

“20 YILDIR DEPREM OLACAĞI KONUŞULUYOR”

Tüysüz, yaşanan depremin bilinen ve beklenen depremler olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:“Bilim camiasında en az 20 yıldır bu depremlerin olacağı konuşuluyor. Halka açık, idarecilerin katıldığı toplantıda bütün bunlar dile getirildi. Maalesef çok önemli depreme karşı dirençli bir şehir oluşturmada; temel faktörlerden biri olan nüfusun azaltılmaması, riskli yerlere yapıların adeta inadına yapılması, yapı kalitesinin son derece düşük tutulması felaketi doğuran temel nedenlerdir. Toplum olarak da afete hazır olmamamızın, afet kültürünü bir türlü eğitim vasıtasıyla toplumumuza verememiş olmanın sonuçları neticesinde ortaya ciddi bir felaket çıktı.”

Türkiye’nin yapı kalitesi ve toplumun afete karşı dirençliliği anlamında afetlere hazırlıklı olmadığına vurgu yapan Tüysüz,“20 yıldır bilim camiasında tartışılan ve konuşulan deprem gerçeğine rağmen gerekli önlemlerin alınmadığını maalesef hala görüyoruz. Ortaya çıkan durumda bunun bir sonucudur”

dedi.

ZEMİN VE YAPIYA DİKKAT ÇEKTİ

Zemin kalitesinin yapıdan yapıya değiştiğine dikkat çeken Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz,“Zemin zayıf olduğu zaman deprem dalgalarını büyüterek yapıya iletir. Buda hasarın artmasına ya da hasarın çok ciddi boyutlara ulaşmasına neden olur. İkincisi ise yapı konusu. Bir binanın giriş katındaki demirin istenen çapta konulmaması bile o binanın hasar görmesine yol açıyor. Kurallara uygun, denetlenen ve kurallara uygun olduğu bilimsen deneylerle kanıtlanmış olan yapılarda hasa olmuyor, olsa da çökmüyor. Kuralların ihlal edildiği, denetlenmemiş yapılarda ortaya ciddi hasarlar çıkıyor”

ifadelerine yer verdi.

“20 YILDA ÇOK ŞEY YAPILIRDI”

Tüysüz, 20 yıl önce bu bölgelerde yapılan çalışmalarda 7,3’ten büyük bir deprem olacağının söylendiğini anımsatarak,“2012 yılında Gaziantep’te depremle ilgili bir panelde 7,7 büyüklüğünü telaffuz ettim. O tarihte başlanmış olsaydı 20 yılda çok şey yapılırdı. 1999 depremin milat olacağı söylenmişti ama afet yasalarımızda bile gerekli iyileşmeyi sağlayamadık. Bir yerden başlamak ve çok ciddi anlamda yürütmek ve denetlemek gerekiyor. Bunu çok becerebildiğimiz kanaatinde değilim”

yorumunu yaptı.

“DEPREM OLASILIĞININ ARTTIĞI BİLİMSEL BİR GERÇEK”

400 kilometre boyundaki bir fayın kırıldığını kaydeden Tüysüz, şunları ifade etti:“Pütürge’den başlayan ve Hatay’a kadar Samandağ’dan Akdeniz’e kadar uzanan 400 kilometrelik hat boyunca aynı faylar üzerinde bir daha bu büyüklükte deprem olmayacaktır. Ancak faylar tek bir fay olmayıp, birbirlerine paralel faylar içerebilirler. Bunlara stres yüklendiği konusunda bilimsel çalışmalar var. Çelikhan ile Pütürge arasında kalan kesimde kırılmamış bir faydan söz ediliyor. Benzeri şekilde Malatya-Ovacık Fayına bir stres yüklenmesi söz konusu. Elbistan depreminin doğu tarafında Göksun- Kozan civarında yine bir stres artışı var. Öncelikli olarak buralarda deprem olasılığı artmıştır. Bugün yarın olmayabilir, 3-5 ya da 50 sene sonra olabilir ama buraların ciddi anlamda depreme hazır hale getirilmesi gerekiyor. Bunların deprem olasılığının arttığı bilimsel bir gerçek.”

“7’NİN ÜZERİNDE DEPREM ÜRETME OLASILIĞINA SAHİP”

Tüysüz, 6 Şubat depremlerinden sonra artçıların devam ettiğine vurgu yaparak, artçıların azalarak devam edeceğini, ne kadar süreceğinin bilinmediğini de sözlerine ekledi.

Malatya-Ovacık Fayına dikkati çeken Tüysüz, Bingöl Yedisu Fayı’nın kırılması halinde 7’nin üzerinde deprem üretme olasılığına sahip olduğunu belirtti.